Hepimiz meslek yaşantımızın bir döneminde psikolojik baskı hissetmişizdir. İşyerine yeni gelenler eski personel tarafından çömez muamelesi görür, yaptığı işler yetersiz bulunur. Eğer işini iyi yapıyorsa görmezden gelinir. Mobbinge uğrayanların başında sağlık sektöründe çalışan hemşireler, öğretmenler ve üniformalı kişiler yer alıyor. Araştırmalar kamu sektöründe çalışan kişilerin psikolojik baskıya özel sektöre oranla daha çok maruz kaldığını gösteriyor. Kadınların daha fazla psikolojik şiddetle karşılaştığı bilinmektedir. Kadınlar erkekler tarafından zayıf halka kabul edilerek şiddete uğrarken kadınlarda hemcinslerine baskı uyguluyor. Yani çifte darbe alıyorlar. Resmi üniformalı kurumlarda psikolojik baskı kurum içinde kapalı kapılar ardında üstü örtülmeye çalışılıyor. İşin ironi tarafı mobbing uygulandığının farkında olmayan çalışanlar var. Farkında olanların çok küçük bir yüzdesi şikâyette bulunuyor. Büyük bir çoğunluğu şikâyet etsem de sonuç alamam diye düşünüyor. Ya da işi kaybetme korkusundan susuyor. Mobbing uygulanan kişi cinsiyet, güzellik, başarılı olmak, zeki olmak, kıskançlık ve daha birçok özelliğinden dolayı hedef seçiliyor.
ETKİLERİ
Psikolojik baskılar sonucunda; çalışanlarda özgüven eksikliği, motivasyon kaybı, işe ilgisini kaybetme, yetersiz hissetme, haksızlık, çaresizlik, hayattan soğuma görülür. Hatta kişinin yapısı hassas ise kendine ya da karşı tarafa zarar verme düşüncesi oluşabilir. Aile hayatında olumsuzluklar, uyumsuzluklar artar. Kişi boşanmalara kadar uzanan sancılı bir depresif ruh haline girebilir. Psikolojik baskıya uğrayan kişiler psikolojik destek aldıklarını ifade ediyorlar. İlaç tedavisi alan güven duygusunu kaybettiğini söyleyen kişilerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
