Matematik Korkusu Nasıl Yenilir?
Yıllarca temelim yok şeklinde kılıf bulup matematik dersinden kaçanlara ithaf olunan bu yazıda öcü olarak algılanan matematik dersinin aslında nasıl naif ve muhteşem bir mantığı olduğunu anlayacağız. Matematikle ilk tanışmamız bilinenin aksine ilkokuldan çok daha erken yıllara denk gelir. Doğadaki nesneleri algılamaya başlayan çocuk aile bireylerinin isimlerini saymaya başlar. Sonra arkadaşlarıyla ikili ve daha çok grup oyunları oynamaya başlar. Etrafındakileri giderek artan bir ilgi ve merakla inceleyip öğrendiklerinin sayısını arttırır. Bu eğlenceli deneyimlerin sonunda okul hayatı başladığında öğrenme ilgisi ve yeteneği doğrultusunda matematik eğilimi olumlu veya olumsuz kendini belli etmeye başlar. Öğretmenin etkisi bu dönemde son derece önemlidir. Çocuk öğretmeninin de yaklaşımı doğru ise temel işlemlere ilgi gösterir, öğrenme sağlıklı gelişir. Ailenin doğru ders çalışmaya yönlendirmesi de gereklidir. Ödevlerini yap şeklindeki buyurgan talimatlar yerine bugün neler öğrendin şeklindeki küçük kontroller öğrenciyi ders çalışmaya motive eder. Bahaneler yetişkinlerin ve öğrencilerin sıkışınca başvurduğu başlıca yollardır. Temelim olmadığı için bu soruları çözemiyorum, bunlar çok zor, çalışsam da yapamam gibi bahaneleri boş verin artık. Dört işlem üzerinde çalışın, işlem hataları ülkemizde öğrencilerin sınavlarda yaptığı en yaygın hataların başını çekmektedir.
Çözüm Odaklı Çalışın
Bahane bularak kaçacağınıza çözüme odaklanın, kendinize kısa yollar ve çağrışım metotları bulun. Kaçarak kurtulamazsınız, ülkemizde tüm meslek seçim sınavlarında matematik sorulmaktadır. Konuların size en yabancı gelen kısımlarını belirleyip bir uzmandan yardım isteyin. Pratik yapın, zihin jimnastiği kalıcı öğrenmeyi destekler.